Organik tarım, çevreye duyarlı, sürdürülebilir ve sağlıklı gıda üretimini esas alan bir üretim şeklidir. Ancak bu üretim modelinin başarısı, yalnızca kimyasal girdilerin kullanılmamasıyla değil, toprağın sağlıklı ve canlı tutulmasıyla mümkündür. Toprak sağlığı, organik tarımın temelini oluşturur. Çünkü toprak canlı ve dengeli değilse, en kaliteli tohumlar ve en iyi organik gübreler bile istenilen verimi ve kaliteyi sağlayamaz. Bu nedenle organik tarımda toprağın biyolojik, fiziksel ve kimyasal yapısını korumak ve iyileştirmek birincil önceliktir.
Toprak sağlığı, topraktaki mikroorganizma faaliyetlerinin aktif olduğu, su tutma kapasitesinin yeterli, hava boşluklarının dengeli ve organik madde oranının ideal seviyede olduğu bir durumu ifade eder. Organik madde oranı düşük olan, kireçli, yorgun veya sıkıştırılmış topraklar, bitkilerin kök gelişimini sınırlar, besin alımını azaltır ve stres koşullarına karşı bitki direncini düşürür. Bu tür topraklarda organik tarım yapmak hem zorlaşır hem de ürün kalitesinde ciddi düşüşler yaşanabilir.
Organik tarım uygulamalarında toprağın canlılığını desteklemek için ilk adım, organik madde içeriğini artırmaktır. Bu amaçla humik ve fulvik asit içerikli toprak düzenleyici ürünler, leonardit kaynaklı organik gübreler ve enzimli toprak katkıları tercih edilmelidir. Meagro Tarım’ın geliştirdiği Turbo Organic, Emirfert, Fulaminsea ve Enzymilaz gibi ürünler, toprağın yapısını iyileştirmek, su geçirgenliğini artırmak ve kök bölgesinde faydalı mikroorganizma aktivitesini desteklemek için etkili çözümler sunar.
Ayrıca toprak sağlığının sürdürülebilirliğini sağlamak için ürün rotasyonu, yeşil gübreleme ve toprak dinlendirme gibi teknikler de uygulanmalıdır. Aynı ürünü arka arkaya ekmek, toprakta tek tip besin tüketimine yol açar ve yapıyı bozar. Oysa farklı kök derinliklerine sahip bitkilerle yapılan ürün değişimleri, toprağın besin döngüsünü dengeler. Bu da toprak canlılığını korurken hastalık ve zararlı baskısını da azaltır.
Toprak sağlığını korumanın bir diğer önemli yolu da aşırı toprak işleme ve sık sulama gibi uygulamalardan kaçınmaktır. Toprağın sürekli işlenmesi, yapısını bozar ve organik madde kaybına yol açar. Bunun yerine minimum toprak işleme teknikleri tercih edilmeli, sulama kontrollü ve ihtiyaca göre yapılmalıdır. Damlama sulama gibi sistemler, hem suyu hem de besin maddelerini doğrudan kök bölgesine ulaştırarak toprağın doğal yapısını korur.
Toprakta pH dengesinin korunması da bitki besinlerinin alımı açısından kritik öneme sahiptir. pH değeri çok yüksek ya da çok düşük olan topraklarda mikro elementler kilitlenir ve bitki bu elementlerden faydalanamaz. Bu nedenle organik üretim yapılan alanlarda pH dengeleyici ürünlerin kullanımı da planlamaya dahil edilmelidir. Potisul KTS-2542 gibi pH düzenleyici ürünler, bu sorunun önüne geçmekte etkili olabilir.
Organik tarımda toprağın sadece bir üretim ortamı değil, canlı bir ekosistem olduğu unutulmamalıdır. Bu ekosistemin dengede kalabilmesi için toprağın ihtiyacı olan tüm desteklerin doğal kaynaklardan sağlanması gerekir. Bu da ancak planlı ve bilinçli bir besleme ve bakım sistemiyle mümkündür. Meagro Tarım, organik tarıma geçiş yapmak ya da organik üretimini geliştirmek isteyen üreticilere toprak sağlığının iyileştirilmesi ve korunması konusunda ürün bazlı ve teknik destekli çözümler sunmaktadır.
Sonuç olarak, verimli, kaliteli ve sürdürülebilir bir organik üretim için toprak sağlığı her şeyden önce gelir. Ürün kalitesi, verim, raf ömrü ve pazar değeri gibi tüm parametreler doğrudan toprakla bağlantılıdır. Toprağını bilinçli yöneten üretici, yalnızca bugünü değil, geleceği de kazanır. Sağlıklı toprak, sağlıklı bitki; sağlıklı bitki, sağlıklı toplum demektir. Bu nedenle organik tarımın en sağlam temeli, canlı ve dengeli bir topraktır.
